to a considerable degree, to a great extent

listen to the pronunciation of to a considerable degree, to a great extent
English - Turkish

Definition of to a considerable degree, to a great extent in English Turkish dictionary

heavily
ağır bir biçimde
heavily
ağırca
heavily
ağır

Tüm bu mallar ağır biçimde vergilendiriliyor. - All these goods are heavily taxed.

Onlar ağır silahlı mıydı? - Were they heavily armed?

heavily
çok

Tom Mary ile tanışmadan önce, çok içerdi. - Before Tom met Mary, he drank heavily.

Bill babasının çokça sigara içmesinden nefret ediyor. - Bill hates his father smoking heavily.

heavily
aşırı derecede

Bill, babasının aşırı derecede sigara içmesinden nefret ediyor. - Bill hates that his father smokes heavily.

Tom aşırı derecede nefes alıyordu. - Tom was breathing heavily.

heavily
ağır şekilde

Bina yangında ağır şekilde hasar gördü. - The building was heavily damaged by fire.

Ağır şekilde sakinleşmiştim. - I was heavily sedated.

heavily
şiddetle

Tom şiddetle öksürmeye başladı ve onun sağlığı hakkında endişeliyim. - Tom has started coughing heavily and I'm worried about his health.

Eğer çok şiddetle yağmur yağmasaydı oyun iptal edilmezdi. - The game would not have been called off if it hadn't rained so heavily.

English - English
heavily

heavily tattooed.

to a considerable degree, to a great extent
Favorites