to-be

listen to the pronunciation of to-be
English - Turkish

Definition of to-be in English Turkish dictionary

exist
{f} var olmak
exist
var ol

Hayaletlerin var olduğunu kanıtlamak zordur. - It is difficult to prove that ghosts exist.

Hayaletlerin var olduğunu düşünüyorum. - I think that ghosts exist.

exist
kalmak
exist
varolma
exist
yaşama

Eğer alkol olmasa, hiç birimiz yaşamayız. - If it wasn't for alcohol, none of us would exist.

Kıt kanaat yaşamaktan usandım. - I'm sick of this hand-to-mouth existence.

exist
baki olmak
exist
yaşa/var ol
exist
bulunur

Cennet ve cehennem sadece insanın kalbinde bulunur. - Heaven and hell exist only in the human heart.

Bu tür köpek sadece Japonya'da bulunur. - This kind of dog exists only in Japan.

to be
kalmak

Tom'un niyeti o kadar geç kalmak değildi. - Tom didn't mean to be so late.

Tom geç kalmak istemiyor. - Tom doesn't want to be late.

to be
var olmak
exist
olmak

Bu dünyada erkekler zengin olmak için değil, mutlu olmak için var olurlar. - Men do not exist in this world to become rich, but to become happy.

exist
yaşamak

Kıt kanaat yaşamaktan usandım. - I'm sick of this hand-to-mouth existence.

exist
bulunmak

İngilizce Q, W ve X harfleri bulunmaktadır. - The letters q, w and x exist in English.

exist
hayatta kalmak
exist
mevcut olmak
exist
yaşamını (güç koşullar altında) sürdürmek
to be
ol
to be
olmayı
to be
ettirme
to be
alına
to be
olurun
to be
konun
to be
kona
to be
olmaya
to be
beyi
to be
alından
to be
yedirilmek
to be
eskisi gibi the way it used
English - English
The future, that which is to come
{f} exist
ser
to-be
Favorites