Almanya'dan arıyorum.
- I am calling from Germany.
Almanya'dan mı arıyorsun?
- Are you calling from Germany?
Neden onu çağırmayı denemedin?
- Why didn't you try calling her?
Güvenliği çağırmaktan rahatsız olma.
- Don't bother calling security.
Yarın işten hastalık izni alıyorum.
- I'm calling in sick tomorrow.
Tom, Mary'nin onu iş yerinde aramasından hoşlanmıyor.
- Tom doesn't like Mary calling him at work.
Kral, bana çocuğun olarak seslenmeyi kes. Tanrı aşkına ben otuz iki yaşındayım!
- King, stop calling me your boy. I'm thirty-two, for God's sake!
Birisinin yardım çağrısında bulunduğunu duydum.
- He heard someone calling for help.
O, yardım çağrısı yapan birini duydu.
- She heard someone calling for help.