Turkish - English
Definition of tirnak in Turkish English dictionary
- tırnak
- nail
Mary changes her nail color almost every day.
-Mary neredeyse her gün tırnak rengini değiştirir.
Tom has the habit of biting his nails.
-Tom'un tırnaklarını ısırma alışkanlığı vardır.
- tırnak
- claw
- tırnak
- fingernail
Biting your fingernails is a bad habit.
-Tırnaklarını yemek kötü bir alışkanlıktır.
Tom is chewing his fingernails.
-Tom tırnaklarını çiğniyor.
- tırnak
- claw; hoof (refers only to the horny part of an animal's hoof)
- tırnak
- nail; fingernail; toenail
- tırnak
- print. binding margin (left on the binding edge of a page)
- tırnak
- claw-foot console table
- tırnak
- cam
- tırnak
- barb (of a hook); fluke, palm (of an anchor)
- tırnak
- quotation mark, quote, Brit. inverted comma
- tırnak
- nail, fingernail, toenail; claw, hoof; inverted commas, quotation marks
- tırnak
- mech. ratchet, pawl, click, detent
- tırnak
- ejector, ejecting mechanism (of a gun)
- tırnak
- teeth
- tırnak
- guide
- tırnak
- (Bilgisayar) quote
- tırnak
- (Askeri) palm
- tırnak
- shoulder
- tırnak
- (Dilbilim) inverted commas
- tırnak
- (Askeri) fluke
- tırnak
- (Askeri) anchor blade
- tırnak
- clamp
- tırnak
- unguis
- Tırnak
- (Tıp) onyx
- tırnak
- ungula
- tırnak içine almak
- quote
- tırnak işareti
- quotes
- tırnak otu
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) [syn.: tırnak otu, farekulağı, mercanköşk] mouse-ear hawkweed
- tırnak batırma, tırnak bastırma
- nail sink the nail to suppress
- tırnak cilâsı
- Nail polish, enamel
- tırnak dibindeki ince, beyaz leke
- nail in the bottom thin, white spots
- tırnak kesmek
- nail cutting
- tırnak makası
- Nail clipper, nail trimmer
- tırnak makası
- Nail clippers
- tırnak makası
- Clippers, nail scissors
- tırnak yatağı iltihabı, dolama
- nail bed infections, felon
- tırnak yeme
- nail biting
- tırnak altındaki hassas et
- quick
- tırnak aralığı
- spark gap
- tırnak boyası
- nail varnish, nail polish
- tırnak cilası
- enamel
- tırnak fırçası
- nail-brush
- tırnak fırçası
- nail brush
- tırnak gibi
- ungual
- tırnak göstermek
- to show one's claws, behave threateningly
- tırnak içinde yazılmış
- quoted
- tırnak içine alınmış
- quoted
- tırnak işareti
- quotation marks, quotes, inverted commas
- tırnak işareti
- quotation marks
- tırnak işareti
- inverted commas
- tırnak işareti koymak
- unquote
- tırnak işareti/imi
- quotation mark, quote, (Brit) inverted comma
- tırnak kesintisi
- nail paring, nail clipping
- tırnak makası
- nail scissors
- tırnak makası
- clippers
Eh, do you know where the nail clippers that were here before are?
-Eh, daha önce burada olan tırnak makasının nerede olduğunu biliyor musun?
Do you use fingernail clippers to cut your toenails?
-Ayak tırnaklarını kesmek için tırnak makası kullanıyor musun?
- tırnak onarma
- nail repair
- tırnak sürüştürmek
- to interfere deliberately in order to make a bad situation worse, stick one's oar in deliberately in order to fan the flames
- tırnak takmak
- to latch onto (someone) and bedevil him
- tırnak törpüsü
- nail-file
- tırnak törpüsü
- emery board
- tırnak törpüsü
- nail file; emery board
- tırnak vurusu
- sprocket pulse
- tırnak yemek
- bite nails
- tırnak yemek
- to bite one's nails
- tırnak yeri fingerhold
- (in the blade of a pocketknife)
- tırnak yuvası
- bead seat
- tırnak çekici
- claw hammer
- tırnak çevresindeki ölü deri
- cuticle
- tırnaklar
- inverted commas
- batık tırnak
- Ingrown nail
- ayak ve tırnak bakımı
- pedicure
- buji tırnak aralığı
- spark plug gap
- buji tırnak aralığı
- spark gap
- buji tırnak aralığı ayarı
- (Otomotiv) plug gapping
- buji tırnak açıklığı
- (Otomotiv) electrode gap
- ek tırnak
- nail extension
- et tırnak olmak
- to become close relatives
- etle tırnak gibi
- buddy-buddy, closely attached (bosom buddies)
- kirli tırnak
- dirty fingernail
- kirli tırnak
- black fingernail
- sert tırnak
- soliped
- çatal tırnak
- cloven hoof
- çatal tırnak
- cloven foot
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tirnak in Turkish Turkish dictionary
- tırnak
- İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka
- tırnak
- Bir çeşit yüksekçe komodin
- tırnak
- Gemi demirinin ucundaki yassı parça
- tırnak
- Ciltçilikte tek yaprakları büküp cildi birleştirebilmek için bir yanında bırakılan şerit durumundaki kenar
- tırnak
- Demirin kollarının ucundaki tırnak şeklindeki kısım
- tırnak
- İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka: "Zarfın ucunu tırnağımla yırttım."- A. Gündüz
- tırnak
- Kanca gibi araçların kıvrık yeri
- tırnak
- Tek yaprakları büküp cildi bağlaştırabilmek için bir yanında bırakılan şerit durumundaki kenar
- tırnak
- Tenekecilerin delik açmak için kullandığı alet, keski
- tırnak
- Heykel dökümünde, kalıp parçalarının birleştirilmesinde kolaylık sağlamak amacı ile yapılan dişlerin her biri
- tırnak
- Kanun çalmakta kullanılan mızrap
- tırnak
- Tırnak işareti
- Tırnak
- (Osmanlı Dönemi) HİLB
- Tırnak
- (Osmanlı Dönemi) ZUFR
- Tırnak
- (Osmanlı Dönemi) UZFUR
- Tırnak
- cırnak
- tırnak besleyicisi
- Ojeden önce sürülen, tırnakları besleyen ve kırılmasını önleyen bir ürün
- tırnak derisi
- Tırnakların etrafında bulunan ince deri
- tırnak işareti
- Bir metnin içinde başkasından aktarılan yazı veya sözlerin başına ve sonuna konan "..." işareti
- tırnak kemiği
- Tırnağı taşıyan parmak ucundaki kemik
- tırnak makası
- El ve ayak tırnaklarını kesmeye yarayan araç
- tırnak yeri
- Çakı gibi açılıp kapanabilen şeyler üzerine tırnakla kolayca açabilmek için yapılmış kertik
- Tırnaklar
- (Osmanlı Dönemi) EZFAR
- badem tırnak
- Badem biçiminde uzunca tırnak
- tek tırnak işareti
- Bir anlatım içinde çift tırnakta verilen bir alıntının içinde yer alan bir başka sözü tek tırnak arasında gösterme ve bu tek tırnak (' ') işaretini kullanma
Related Terms
tirnak
Hyphenation
tır·nakPronunciation
Resimler
History
Favorites