tiring, draining

listen to the pronunciation of tiring, draining
English - Turkish

Definition of tiring, draining in English Turkish dictionary

exhausting
{s} yorucu

Jim yorucu bir hafta geçirdi. - Jim has had an exhausting week.

Yüzücü, Cindy Nicholas, yorucu bir yüzmenin sonunda zorlukla Daver'de kıyıya vardı fakat Kanal Yüzme Derneğinden bir sözcü onun çok iyi bir durumda olduğunu duyurdu. - The swimmer, Cindy Nicholas, barely made it ashore at Dover at the end of the exhausting swim, but a spokesman from the Channel Swimming Association announced that she was in very good shape.

exhausting
{f} tüket
exhausting
tüketerek
exhausting
tüketme
exhausting
{s} boşaltan
exhausting
{s} zahmetli

Flört etme zahmetlidir. - Dating is exhausting.

English - English
{s} exhausting