tiptop

listen to the pronunciation of tiptop
English - Turkish
dört başı mamur
en yüksek derece
en yüksek nokta
{s} mükemmel
{s} birinci sınıf
{s} çok iyi, harika; en kaliteli, birinci sınıf
dili en iyi kalite
bir şeyin tam tepesi
{i} en iyi kalite
{s} en iyi
(deyim) dört başı mamun
en âI
very well
çok iyi

Annem İngilizce'yi çok iyi konuşamaz. - My mom doesn't speak English very well.

Bu kravat sana çok iyi uyuyor. - That tie suits you very well.

very well
gül gibi
very well
pekala

Pekala, durumunuza anlayış göstereceğiz. - Very well, we'll make allowance in your case.

very well
ok iyi
very well
İyi, yeterli bir şekilde. Örneğin: This reasonable approach enlightened me very well
English - English
The highest or utmost degree; the best of anything
{i} summit, highest point
Very excellent; most excellent; perfect
{s} excellent, first-rate, situated at the highest point
very well
of the highest quality; "an ace reporter"; "a crack shot"; "a first-rate golfer"; "a super party"; "played top-notch tennis"; "an athlete in tiptop condition"; "she is absolutely tops"
The very topmost point
tiptops
plural of tiptop
tiptop
Favorites