Turkish - English
Definition of tilkiler in Turkish English dictionary
- foxes
Did you know that foxes live on this mountain?
-Bu dağda tilkilerin yaşadığını biliyor muydun?
They hunted deer and foxes.
-Onlar geyikler ve tilkiler avladılar.
- Plural of fox
- See Fox, n
- tilki
- {i} fox
The quick brown fox jumped over the lazy brown dog.
-Hızlı kahverengi tilki tembel kahverengi köpeğin üstüne atladı.
That politician is an old fox.
-O siyasetçi eski bir tilki.
- tilki
- vulpes
- tilki
- {i} Reynard
- tilki
- {i} tod
- tilki
- cunning fellow
- tilki
- crafty fellow
- tilki
- (Zooloji) fox
- tilki
- (Tabiat Doğa) (hayvan, Fam: köpekgiller,kelbiye) fox
- tilki
- sly fellow
- tilki
- fox, cunning person, crafty person; slyboots
- tilki
- (dişi) vixen
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tilkiler in Turkish Turkish dictionary
- tilki
- Köpekgillerden, uzunluğu 90 cm, kuyruğu 30 cm kadar, ırklarına göre çeşitli renklerde olan, ağız ve burnu uzun, sivri, kümes hayvanlarına zarar veren, kürkü beğenilen bir memeli türü (Vulpes)
- Tilki
- (Osmanlı Dönemi) VUU'
- Tilki
- (Osmanlı Dönemi) SEMSEM
- Tilki
- (Osmanlı Dönemi) SAYDANİ
- Tilki
- (Osmanlı Dönemi) HEYTAL
- tilki
- Bu hayvanın postundan yapılan (manto vb.): "İki hanım yaşları geçkince olmasına bakmayarak sürmüşler, boyanmışlar, omuzlarına tilkilerini almış, kurulmuşlar."- M. Ş. Esendal. Çok kurnaz
- tilki
- Çok kurnaz
- tilki
- Bu hayvanın postundan yapılan (manto vb.)