ti̇ryaki̇

listen to the pronunciation of ti̇ryaki̇
Turkish - English
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Keyif verici şeyler kullanmağa alışık olan
(Osmanlı Dönemi) Mc: Huysuz, aksi, titiz
(Osmanlı Dönemi) Afyon kullanmağa alışmış, afyonkeş
tiryaki
Afyon, tütün, kahve, çay gibi keyif veren maddelere alışmış olan (kimse): "Tiryaki değildi ama, aklına estikçe içiyordu."- Ç. Altan
tiryaki
Afyon, tütün, kahve, çay gibi keyif veren maddelere alışmış olan (kimse)
tiryaki
Bir şeye çok alışmış, vazgeçemeyen: "Belki de habire yenilmekte olduğu için zaten öfkesi burnunda bir altmış altı tiryakisi."- H. Taner
tiryaki
Bir şeye çok alışmış, vazgeçemeyen
tiryaki
Yaşlı ve afyon içmeye alışmış kimse
tiryaki
Karagöz oyununda yaşlı ve afyon içmeye alışmış kimse
tiryâkî
(Osmanlı Dönemi) alışmış; tutkun
ti̇ryaki̇
Favorites