those people as a group who are sick

listen to the pronunciation of those people as a group who are sick
English - Turkish

Definition of those people as a group who are sick in English Turkish dictionary

sick
hasta

Çok fazla içmek seni hasta edecek. - Too much drinking will make you sick.

Köpek hasta gibi görünüyor. - The dog seems to have been sick.

sick
hasta olmak

O hasta olmaktan korkuyor. - He is afraid of becoming sick.

Hasta olmak istemiyorum. - I don't want to get sick.

sick
(sıfat) hasta, rahatsız, keyifsiz, midesi bulanmış, kusmak üzere, hasret, özlemiş, usanmış, bıkkın, soluk, bulanmış, dağınık, iğrenç, mide bulandırıcı
sick
{s} midesi bulanmış
sick
iğrenç
sick
kusacak halde
sick
bulantılı
sick
bıkmak
sick
hasta edici
sick
usanmak
sick
saldırtmak
sick
{s} hasret
sick
yakalatmak
sick
{s} bıkkın
sick
(Askeri) Bir hava önlemesinde, "Belirtilen teçhizat az bir etkinlikle çalışıyor " anlamında bir kod
sick
{s} soluk

Bu bitki soluk görünüyor. - This plant looks sick.

sick
hastaya mahsus
sick
{s} bulanmış
sick
bozuk

Öyle görünüyorki Tom bozuk yiyecek yemekten hasta oldu. - It looks like Tom got sick from eating the spoiled food.

English - English
sick

We have to cure the sick.

those people as a group who are sick

    Hyphenation

    those peo·ple as a group who are sick

    Turkish pronunciation

    dhōz pipıl äz ı grup hu ır sîk

    Pronunciation

    /ˈᴛʜōz ˈpēpəl ˈaz ə ˈgro͞op ˈho͞o ər ˈsək/ /ˈðoʊz ˈpiːpəl ˈæz ə ˈɡruːp ˈhuː ɜr ˈsɪk/
Favorites