O, ne gördüğünü detaylı olarak açıkladı.
- He explained in detail what he had seen.
Olay yerini detaylı olarak tanımladı.
- She described the scene in detail.
Mayuko kuralları ayrıntılı olarak açıkladı
- Mayuko explained the rules in detail.
Son bölümü ayrıntılı olarak açıklar mısın?
- Will you explain the last part in detail?
I do not understand it, could you please explain it to me in detail?.