English - Turkish
Definition of thorough, careful, or vigilant; implies a desire to do a task well in English Turkish dictionary
- conscientious
- {s} işine bağlı, vazifeşinas. conscientious objector savaşa karşı olduğu için askerlik yapmayı reddeden kimse
- conscientious
- {s} dürüst
Tom dürüst, değil mi?
-Tom is conscientious, isn't he?
- conscientious
- işine bağlı
Tom işine bağlı görünüyor.
-Tom seems conscientious.
Tom oldukça işine bağlı, değil mi?
-Tom is quite conscientious, isn't he?
- conscientious
- çalışkan
- conscientious
- itinalı
- conscientious
- özenli
- conscientious
- vazifeşinas
Tom oldukça vazifeşinas, değil mi?
-Tom is quite conscientious, isn't he?
- conscientious
- vicdanlı
Tom vicdanlı, değil mi?
-Tom is conscientious, isn't he?
Tom bana Mary'nin vicdanlı olduğunu düşündüğünü söyledi.
-Tom told me that he thought Mary was conscientious.
- conscientious
- özenli dikkatli
- conscientious
- özenle yapılmış
- conscientious
- s. 1. vicdanlı. 2. özenli, itinalı. 3. işine bağlı, vazifeşinas
- conscientious
- {s} insaflı
- conscientious
- conscientious objector vicdani ve dini inançlarına aykırı olduğunu ileri sürerek askerlik hizmetini ifa etmeyi reddeden kimse
- conscientious
- conscientiously vicdani olarak
- conscientious
- dikkatl
- conscientious
- {s} hakçı
Related Terms
English - English
Definition of thorough, careful, or vigilant; implies a desire to do a task well in English English dictionary
- conscientious
thorough, careful, or vigilant; implies a desire to do a task well
Hyphenation
thorough, careful, or vigilant; implies a de·sire to do a task wellPronunciation
Resimler
Favorites