this place; this location

listen to the pronunciation of this place; this location
English - Turkish

Definition of this place; this location in English Turkish dictionary

here
burda

Tom'u burdan uzaklaştır. - Get Tom away from here.

Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım? - Pardon me, how do I get to Downing Street from here?

here
bunda

Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir. - It's all downhill from here.

Buyrun, bundan bir lokma deneyin. - Here, try a bite of this.

here
(Bilgisayar) burayı

Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler. - Cuckoos visit here in spring.

Lütfen burayı imzalayın. - Please sign your name here.

here
Here goes! işte başlıyorum
here
işte

İşte sizin için biraz haber. - Here's some news for you.

İşte onun yaşadığı ev. - Here's the house where he lived.

here
burada

Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın. - Please don't leave valuable things here.

Yarın ben burada olacağım. - I will be here tomorrow.

here
buraya

Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti. - It is five years since we moved here.

Dün buraya koyduğum kitaba ne oldu? - What happened to the book I put here yesterday?

here
hey

Hey, sen burada ne yapıyorsun? - Hey, what are you doing here?

Hey, lütfen bana burada yardım eder misin? - Hey, could you give me a hand over here, please?

here
geldin mi? işte! Look here
here
halihazIrda
here
z. burada; buraya; burası
here
bu dünyada
here
Ha
here
BurayaBaksana
here
here and there şurada burada
here
bu hayatta
here
şimdiki halde
English - English
here
this place; this location
Favorites