Burası o kadar kötü bir yer değil.
- This place isn't so bad.
Burası oldukça güzel.
- This place is quite nice.
Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım?
- Pardon me, how do I get to Downing Street from here?
Onlar bir saattir burdalar.
- They have been here for an hour.
Peki bundan sonra ne olacak?
- Where do we go from here?
Bana bunda yardım etmek için burada olmana memnun oldum.
- I'm glad you're here to help me with this.
Lütfen burayı imzalayın.
- Please sign your name here.
Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler.
- Cuckoos visit here in spring.
İşte sizin için biraz haber.
- Here's some news for you.
İşte e-posta adresim.
- Here's my email address.
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
- Please don't leave valuable things here.
Yarın ben burada olacağım.
- I will be here tomorrow.
O ne zaman buraya gelse, aynı yemeği sipariş eder.
- Whenever he comes to this place, he orders the same dish.
Dün buraya koyduğum kitaba ne oldu?
- What happened to the book I put here yesterday?
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You cannot park your car here.
Hey, burada ne oluyor.
- Hey, what's going on here?
Hey, lütfen bana burada yardım eder misin?
- Hey, could you give me a hand over here, please?
... them. So there's something about us that wants to have vulnerable moments not take place ...
... And he would go and visit this place, this grotesque ...