Burası o kadar kötü bir yer değil.
- This place isn't so bad.
Burası sen gittiğinden beri aynı değil.
- This place has not been the same since you left.
Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Tom'u burdan uzaklaştır.
- Get Tom away from here.
Buyrun, bundan bir lokma deneyin.
- Here, try a bite of this.
Üç aydır buradayım ve şimdiye kadar bundan hoşlandım.
- I've been here three months, and so far I've enjoyed it.
Hazine için orayı burayı kazdılar.
- They dug here and there for treasure.
Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler.
- Cuckoos visit here in spring.
İşte e-posta adresim.
- Here's my email address.
Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı.
- Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
- Please don't leave valuable things here.
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.
O ne zaman buraya gelse, aynı yemeği sipariş eder.
- Whenever he comes to this place, he orders the same dish.
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You cannot park your car here.
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You can't park your car here.
Hey, buradan çıkalım.
- Hey, let's get out of here.
Hey, burada ne oluyor.
- Hey, what's going on here?
... he said that he'd put in place, in his first year, a piece of legislation ' he'd file ...
... LARRY PAGE: So, again, maybe we have a safe place where ...