Şimdiye kadar ilk kez bu kadar hapşırdım.
- This is the first time I've ever sneezed this much.
Benim yerim genellikle bu kadar karmaşa değil.
- My place isn't usually this much of a mess.
Bu kadar çok yiyeceğe gerçekten ihtiyacımız var mı?
- Do we really need this much food?
Yıllardır bu kadar çok eğlenmedim.
- I haven't had this much fun in years.
Tom yarın burada olmayacak. Sana bu kadar çok garanti veriyorum.
- Tom won't be here tomorrow. I guarantee you that much.
Bu kadar çok parayı nasıl kazandın?
- How did you get that much money?
... Thank you very much for your attention. ...
... much debt held by by the public as all prior presidents combined. ...