Onlar bugüne kadar iyi komşulardı.
- They have been good neighbors to this day.
Bu günün gelmesini bekliyordum.
- I've been waiting for this day to come.
Bu günün hayalini kurdum.
- I've dreamed of this day.
Çok yorgunum. Bugün hayatta kalıp kalamayacağımdan ben bile emin değilim.
- I'm so tired. I'm not even sure whether I'll be able to survive this day.
Bugün hayatındaki en mutlu gün olsun.
- May this day be the happiest day in your life.
Neden bugün istasyonda taksi yok?
- Why are there no taxis at the station today?
Bugün hava rüzgarlı, değil mi?
- It is windy today, isn't it?
Bugün güneşli bir gün.
- Today is a sunny day.
Herkesin bildiği gibi, bugün bizim için çok anlamlı bir gündür.
- As everyone knows, today is a very significant day for us.
Onlar bugüne kadar iyi komşulardı.
- They have been good neighbors to this day.
O gün Londra'ya gittin mi?
- Did you go to London that day?
O gün bir piyano dersi var mı?
- Did you have a piano lesson that day?
Bugün hava harika fakat bu günlerde hep yağmur yağdı.
- The weather today is great, but lately it's been raining all the time.
Şimdi bile, ara sıra seni görmek istediğimi düşünüyorum. Fakat bugünkü seni değil geçmişten hatırladığım seni.
- Even now, I occasionally think I'd like to see you. Not the you that you are today, but the you I remember from the past.
Ben şimdi Russia Todayi izliyorum.
- I'm now watching Russia Today.
İnsanlar günümüzde popüler kültüre eskisinden daha çok önem vermekte.
- People attach more importance to popular culture today than in the past.
Ana dili Esperanto olan ilk kişi 1904'te doğdu. Günümüzde ise ana dili Esperanto olan birkaç bin kişi var.
- The first native speaker of Esperanto was born in 1904; today there are several thousand Esperanto native speakers.
... If I look at my typical work day, Twitter-- ...
... more and more powerful each day. ...