English - Turkish
Definition of they are roughly parallel to the line of outer defenses of the fortress in English Turkish dictionary
- parallel
- {i} paralel
Nehir ana caddeye paralel akar.
-The river runs parallel to the main street.
Onun alt yapısı onun selefininki ile paralellik göstermektedir.
-His background parallels that of his predecessor.
- parallel
- benzer
- parallel
- eşit olmak
- parallel
- paralel çizgi
- parallel
- örnek
- parallel
- {i} benzerlik
- parallel
- parallel to paralel olarak
- parallel
- nazire
- parallel
- {s} aynı, benzer
- parallel
- paralel / seri yazıcı
- parallel
- {f} -e benzetmek, ile
- parallel
- paralel bağlantı
- parallel
- {f} paralel olmak
- parallel
- (Askeri) KOŞUT; PARALEL: Aynı istikamette düz olarak uzanan ve boydan boya her noktası eşit aralıkta olan
- parallel
- benzemek
- parallel
- (fiil) paralel yapmak, paralel olmak, karşılaştırmak, kıyaslamak
- parallel
- {f} karşılaştırmak
- parallel
- {s} paralel, koşut
Related Terms
English - English
Definition of they are roughly parallel to the line of outer defenses of the fortress in English English dictionary
- parallel
they are roughly parallel to the line of outer defenses of the fortress
Hyphenation
they are rough·ly par·al·lel to the line of out·er defenses of the for·tressTurkish pronunciation
dhey ır rʌfli perılel tı dhi layn ıv autır dîfensız ıv dhi fôrtrısPronunciation
/ˈᴛʜā ər ˈrəflē ˈperəˌlel tə ᴛʜē ˈlīn əv ˈoutər dəˈfensəz əv ᴛʜē ˈfôrtrəs/ /ˈðeɪ ɜr ˈrʌfliː ˈpɛrəˌlɛl tə ðiː ˈlaɪn əv ˈaʊtɜr dɪˈfɛnsəz əv ðiː ˈfɔːrtrəs/
Resimler
Favorites