there is no point in trying to argue with them.
Artık bunu inkar etmenin bir faydası yok.
- There's no point in denying it anymore.
Sanırım onu ikna etmeye çalışmanın bir faydası yok.
- I think there is no point in trying to persuade him.
Hastaymış gibi yapmanın anlamı yok.
- There is no point in pretending to be sick.
Artık yaşamanın anlamı yok.
- There's no point in living any longer.