Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir.
- This is the hotel where we stayed last year.
Babası geçen sene ölmüş.
- His father died last year.
Geçen yıl Londra'ya gittik.
- We went to London last year.
O üç yıldır Japonya'da.
- He has been in Japan for three years.
Sam Tom'dan iki yaş küçük.
- Sam is two years younger than Tom.
Benim babam sadece on beş yaşında.
- My father is only fifteen years old.
Tom son iki yıldır para çalıyordu ve Mary bunu her zaman biliyordu.
- Tom was stealing money for the last two years, and Mary knew it all the time.
Her zaman gelecek yıl vardır.
- There's always next year.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
Geçen yıl yaklaşık bu zaman çok fazla kar vardı.
- We had a lot of snow about this time last year.
İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir.
- If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.
İlk birkaç yıl zordu.
- The first few years were difficult.
Boston geçen yıl ziyaret ettiğim şehirlerden sadece biri.
- Boston is just one of the cities I visited last year.