English - Turkish
Definition of the work or occupation for which one is paid in English Turkish dictionary
- employment
- (Avrupa Birliği) istihdam
İstihdam politikası bir başarısızlıktır.
-The employment policy is a failure.
Liderliğe sahip olmanın, istihdam için önemli bir kriter olduğu kesindir.
-It is certain that one important criterion for employment is having 'leadership'.
- employment
- iş verme
- employment
- iş alma
- employment
- {i} iş
Onlara iş bulması için hükümete bağırıyorlar.
-They are crying to the government to find employment for them.
İşçiler iş krizinde mali yenilgi alıyorlar.
-Workers are taking a financial beating in the employment crisis.
- employment
- kullanma/çalışma
- employment
- işe alma
- employment
- çalışma
Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.
-Everyone has the right to work, to free choice of employment, to just and favourable conditions of work and to protection against unemployment.
- employment
- (Ticaret) kapı
- employment
- (Bilgisayar) toplam çalışma süresi
- employment
- employment agency iş bulma bürosu
- employment
- uğraş
- employment
- {i} çalıştırma
- employment
- iş ve işçi bulma kurumu
- employment
- işi olma
- employment
- {i} görev
- employment
- {i} görevlendirme
Related Terms
English - English
Definition of the work or occupation for which one is paid in English English dictionary
- employment
the work or occupation for which one is paid
Hyphenation
the work or oc·cu·pa·tion for which one I·s paidTurkish pronunciation
dhi wırk ır äkyıpeyşın fôr hwîç hwʌn îz peydPronunciation
/ᴛʜē ˈwərk ər ˌäkyəˈpāsʜən ˈfôr ˈhwəʧ ˈhwən əz ˈpād/ /ðiː ˈwɜrk ɜr ˌɑːkjəˈpeɪʃən ˈfɔːr ˈhwɪʧ ˈhwʌn ɪz ˈpeɪd/
Resimler
Favorites