Kış soğuk fakat ben onu seviyorum.
- Winter is cold, but I like it.
Onun elleri buz kadar soğuktu.
- Her hands were as cold as ice.
Tom'un elleri üşümüştü.
- Tom's hands were cold.
Onlar gerçekten üşümüştü.
- They were really cold.
Lütfen nezle olmayın!
- Please don't be cold!
Anne yataktadır. O nezle olmuş.
- Mother is in bed. She caught a cold.
Tom üşümekten hoşlanmıyor.
- Tom doesn't like to be cold.
Birçok öğrenci soğuk algınlığından dolayı okula gelmedi.
- Several students were absent from school because of colds.
Yatmaya gitmeden önce üç tablet soğuk algınlığı ilacı aldım.
- I took three tablets of a cold medicine before going to bed.
Hava daha da soğumuş gibi görünüyor.
- It seems to have gotten colder.
Tom üşümediğini söyledi.
- Tom said he didn't feel cold.
Tom üşümediğini söyledi.
- Tom said he wasn't cold.