the whole, amount, abstract, height

listen to the pronunciation of the whole, amount, abstract, height
English - Turkish

Definition of the whole, amount, abstract, height in English Turkish dictionary

sum
{i} toplam

2+3+4' ün toplamı dokuzdur. - The sum of two plus three plus four is nine.

Hipotenüsün karesi diğer iki kenarın kareleri toplamına eşittir. - The square of the hypotenuse is equal to the sum of the squares of the other two sides.

sum
tutar

Tutar 20,000 yenin üzerine çıktı. - The sum came to over 20,000 yen.

sum
{i} adet
sum
para miktarı

Büyük bir para miktarı bile bir erkeğin hayatının yerini alamaz. - Even a large sum of money cannot take the place of a man's life.

Bu para miktarı çok ileri gitmeyecek. - This sum of money won't go far.

sum
(the ile) toplam
sum
{i} netice
sum
a lump sum toptan para
sum
{i} doruk
sum
{i} özet

Tutumunu tek kelimeyle özetleyecek olsaydım, bu küstahlık olurdu. - If I had to sum up your attitude in one word, it would be arrogance.

Ben yazıyı okudum ve şimdi bir özet yazıyorum. - I have read the article and now I am writing a summary.

sum
{i} zirve, doruk: It
sum
{i} meblağ

O boşuna onlardan büyük bir meblağ para ödünç almaya çalıştı. - He tried to borrow a large sum of money from them in vain.

O ona önemli bir meblağ verdi. - He gave her a substantial sum.

sum
topla

Cesaretini topla ve gerçeği söyle. - Summon up your courage and tell the truth.

5 ve 3'ün toplamı 8'dir. - The sum of 5 and 3 is 8.

sum
{i} hesap
sum
a good round sum büyük bir meblâğ
sum
{i} yekun

1000 dolar büyük bir yekundur. - A thousand dollars is a large sum.

sum
en fazla miktar
sum
{i} toplam, yekûn, mecmu
sum
{i} sonuç

Sunumun içeriğini özetlemek ve bir sonuç çıkarmak istiyorum. - I want to summarize the content of the presentation and draw a conclusion.

sum
toplam, toplamak
English - English
{n} sum