Onun hakkında konuşmak için birinci olmak isteyen kimse olmadığı ortaya çıktı.Şimdi ne yaparız?
- It turned out there was nobody who would be the first to talk about it. What do we do now?
O, satranç turnuvasında birincilik ödülünü aldı.
- He carried off the first prize at the chess tournament.
Kiranı her zaman ayın ilk gününde ödemen gerekiyor.
- You're supposed to always pay your rent on the first of the month.
Tom her ayın ilk gününde kira öder.
- Tom pays rent on the first day of every month.
Dachshund sosisleri ilk olarak New York'ta popüler oldu, özellikle beyzbol oyunlarında.
- Dachshund sausages first became popular in New York, especially at baseball games.
Hangisi ilk olarak geldi? Yumurta mı yoksa tavuk mu?
- What came first? The egg or the hen?
Yunanların önde gelen tanrısı Zeus'u şereflendirmek için İsa'dan Önce 776'da ilk Olimpiyat oyunları Olimpos Dağının eteğinde düzenlendi.
- In 776 B.C., the first Olympic Games were held at the foot of Mount Olympus to honor the Greeks' chief god, Zeus.
Ben ilk başta onun kolay olduğunu düşündüm.
- I thought it easy at first.
İlk başta, Meg vatan hasreti çekti.
- At first, Meg was homesick.
Başlangıçta stajyerler bu şirkette sakardılar.
- At first, the trainees were awkward in his company.
Başlangıçta, onun senin erkek kardeşin olduğunu sandım.
- At first, I thought he was your brother.