Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.
- A house is built on top of a solid foundation of cement.
Tepenin üstüne ulaştığımızda rüzgar daha da sert esti.
- The wind blew harder yet when we reached the top of the hill.
Dağın tepesine ulaşmayı başardım.
- I succeeded in reaching the top of the mountain.
Tartışma için uygun bir başlık değil.
- It's not a suitable topic for discussion.
Fuji
We climbed to the top of Mt. Fuji.
Şirketin tepesine gelmek için, onun sıkı çalıştığını herkes biliyor.
- Everyone knows that he worked hard to get to the top of the company.
Lütfen bu kitabı en üste koyun.
- Please put this book on the very top.
Şirketin en üst kademesinde olmak istiyorum.
- I want to be at the top of the company.
O en yüksek hızda sürüyor.
- He is driving at top speed.
Sigarayı bırakma sözü her yıl ilk on Yeni Yıl kararı arasında yer alıyor.
- The pledge to stop smoking cigarettes ranks among the top ten New Year's resolutions year after year.
Bu şarkı benim ilk onumda on bir numara.
- This song is number eleven in my top ten.
Her sabah dünyanın zirvesinde görünüyorsun.
- You look on top of the world every morning.
O her zaman sınıfın zirvesindedir.
- He is always at the top of the class.
Her top is a blue baggy.
Tom en iyi bir özel okula gidiyor.
- Tom goes to a top private school.
Bu site en iyiler listesinde. Eğer onu ilginç bulursan, lütfen tıkla!
- This site is in a toplist. If you found it interesting, please click!
His kite got caught at the top of the tree.
He tossed the ball towards the wall.
- Topu duvara doğru çekti.
Tom crushed the sheet of paper up into a ball and threw it across the room.
- Tom kağıdı bir top gibi kırıştırdı ve odanın içinde fırlattı.
You think Tom's got big muscles? I'm packing literal cannons beneath these sleeves!
- Sen Tom'un büyük kasları mı var sanıyorsun? Ben bu kollar altında gerçek toplar paketliyorum!
Never use a cannon to kill a fly.
- Asla bir sineği öldürmek için bir top kullanma.
He was in charge of the fundraising efforts.
- O, bağış toplama çabalarından sorumluydu.
Tom turned the knob and pushed the door open.
- Tom topuzu çevirdi ve açmak için kapıyı itti.
Tom twisted the knob and opened the door.
- Tom topuzu çevirdi ve kapıyı açtı.
The first human cannonball was a 14-year-old girl called Zazel.
- İlk insan top güllesi Zazel adlı 14 yaşında bir kızdı.
The ball rolled on the ground towards me.
- Top yerde bana doğru yuvarlandı.
The ball rolled across the road.
- Top, yolun karşısına yuvarlandı.
Mary did her hair in a bun.
- Mary saçını topuz yaptı.
She wears her hair in a bun.
- O, saçını topuz yapar.
The guns thundered away all night.
- Toplar bütün gece gümbürdedi.
Tom held the hostages at gunpoint while Mary gathered the cash.
- Tom, Mary parayı toplarken rehineleri silahla tuttu.
... And note in the top, we've automatically tagged that post ...
... high school degree, you had to pass an exam. If you graduated in the top quarter of your ...