English - Turkish
Definition of the throat or gullet in English Turkish dictionary
- gorge
- oburcasına çok veya çabuk yemek yemek
- gorge
- oburcasına yutulan şey
- gorge
- {i} iki dağ arasındaki geçit/boğaz
- gorge
- dar
- gorge
- yemek atıştırmak
- gorge
- oluk
- gorge
- {i} boğaz
Ben bir taşa takıldım ve o beni yakalamasaydı, boğaza düşerdim.
-I tripped on a stone, and if he hadn't caught me, I would have fallen into the gorge.
- gorge
- {i} geçit
- gorge
- boğaz/koyak
- gorge
- {f} tıka basa yemek
- gorge
- {i} gırtlak
- gorge
- {i} oburluk
- gorge
- {f} tıka basa doldurmak
- gorge
- {f} tıkınmak
- gorge
- tiksinti
- gorge
- iki dağ arasındaki geçit
- gorge
- su yolunu tıkayan birikinti
- gorge
- atıştırmak
Related Terms
English - English
Definition of the throat or gullet in English English dictionary
- gorge
the throat or gullet
Hyphenation
the throat or gul·letTurkish pronunciation
dhi thrōt ır gʌlıtPronunciation
/ᴛʜē ˈᴛʜrōt ər ˈgələt/ /ðiː ˈθroʊt ɜr ˈɡʌlət/
Resimler
History
Favorites