English - Turkish
Definition of the thing acquired or gained; a gain in English Turkish dictionary
- acquisition
- kazanç
Sanayinin konsolide edilmesi, bugünkü kazançla devam ediyor.
-The consolidation of the industry continues with today's acquisition.
- acquisition
- {i} edinme
Dil edinmek yaratıcılık gerektirir.
-Language acquisition requires creativity.
Eğitim, bilgi kullanımı sanatını edinmedir.
-Education is the acquisition of the art of the utilisation of knowledge.
- acquisition
- şirket alımı
- acquisition
- (Askeri) bkz: "collection acquisition", "target acquisition"
- acquisition
- (Ticaret) iktisap etme
- acquisition
- (Politika, Siyaset,Ticaret) satın alma
- acquisition
- (Mukavele) kazanım
Matt ekibimiz için güçlü bir kazanımdır.
-Matt is a powerful acquisition for our team.
O, şirketimiz için değerli bir kazanımdır.
-He is a valuable acquisition to our company.
- acquisition
- (Nükleer Bilimler) alış veriş
- acquisition
- yakalama
- acquisition
- (Ticaret) şirket satın alma
- acquisition
- {i} kütüphaneye yeni gelen kitap
- acquisition
- alma
- acquisition
- edinti
- acquisition
- Edinim, kazanım
- acquisition
- {i} elde etme, edinme, alma
- acquisition
- (Avrupa Birliği) iktisap, kazanım, devralma
- acquisition
- (isim) edinme, kazanma; kazanç; kütüphaneye yeni gelen kitap, müzeye yeni gelen eşya
- acquisition
- kazanma,yakalama
- acquisition
- {i} elde edilen şey, edinti
Related Terms
English - English
Definition of the thing acquired or gained; a gain in English English dictionary
- acquisition
That graphite tennis racquet is quite an acquisition.
the thing acquired or gained; a gain
Hyphenation
the thing ac·quired or gained; a gainPronunciation
Resimler
Favorites