Biz bir zamanlar düşmandık fakat baltayı gömdük ve şimdi birbirimizle dostane şartlardayız.
- At one time we were enemies, but we've buried the hatchet and we are now on friendly terms with each other.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
Çok az insan, imzalamadan önce bir sözleşmenin bütün şartlarını ve koşullarını okuma zahmetine katlanır.
- Few people take the trouble to read all the terms and conditions of a contract before signing it.
O koşulları kabul eder misin?
- Would you accept those terms?
Onların komşularıyla arası iyi.
- They're on good terms with their neighbors.
Tom'la aranız iyi mi?
- Are you on good terms with Tom?
Teknik terimlerle yazıldığı için bu kitabı anlamak çok zor.
- Written in technical terms, this book is very difficult to understand.
Cinsiyetçilik gibi terimler şimdi moda.
- Terms like sexism are now in vogue.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
... And in terms of hardware form factors, it evolved from ...
... In terms of regulations, most of the regulations that we have ...