the surface that bounds the upper limit of a room

listen to the pronunciation of the surface that bounds the upper limit of a room
English - Turkish

Definition of the surface that bounds the upper limit of a room in English Turkish dictionary

ceiling
tavan

Tom, mutfağın tavanını boyaması için yardımcı olacağı konusunda Mary'ye güvence verdi. - Tom assured Mary that he'd help her paint the ceiling of her kitchen.

Tom tavanı boyamanın gerekli olmadığına karar verdi. - Tom decided that it wasn't necessary to paint the ceiling.

ceiling
{i} yükseklik sınırı
ceiling
tavan fiyatı
ceiling
(Askeri) farş
ceiling
(Ticaret) en yüksek fiyat
ceiling
{i} iç kaplama (gemi)
ceiling
(Askeri) BİR UÇAĞIN YÜKSELEBİLECEĞİ İRTİFA
ceiling
belirli şartlar altında bir uçağın yükselebildiği yükselti
ceiling
ceiling price azami fiyat
ceiling
azami sınır
ceiling
yeryüzünün çıplak gözle havadan görülebildiği en yüksek nokta
ceiling
iç kaplama
English - English
ceiling

the dining room had an ornate ceiling.

the surface that bounds the upper limit of a room

    Hyphenation

    the sur·face that bounds the up·per lim·it of a room

    Turkish pronunciation

    dhi sırfıs dhıt baundz dhi ʌpır lîmıt ıv ı rum

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈsərfəs ᴛʜət ˈboundz ᴛʜē ˈəpər ˈləmət əv ə ˈro͞om/ /ðiː ˈsɜrfəs ðət ˈbaʊndz ðiː ˈʌpɜr ˈlɪmət əv ə ˈruːm/
Favorites