the structure of a person's body

listen to the pronunciation of the structure of a person's body
English - Turkish

Definition of the structure of a person's body in English Turkish dictionary

frame
çerçeve

Bunlar hoş çerçeveli iki resimdir. - These are two pictures with a nice frame.

Onlar pencere çerçevelerini sarıya boyadı. - They painted the window frames yellow.

frame
{i} yapı

Bu, plastikten yapılmış bir resim çerçevesi. - This is a picture frame made of plastic.

Onun dev gibi yapısı tarafından cüceleştim. - I was dwarfed by his gigantic frame.

frame
argo yalan yere suç yüklemek
frame
{i} çizgi roman
frame
(Askeri) KARE, FİLM KARESİ: Seri halindeki fotoğraflardan herhangi biri
frame
mizaç
frame
(Tıp) çevrelemek
frame
çerçevelemek
frame
gövde
frame
uydurma kanıtlarla suçsuz birini suçlu göstermek ya da mahkum ettirmek
frame
(Denizcilik) Posta
frame
(Mühendislik) iskelet, çerçeve, şasi, gövde
frame
(Havacılık) Bir hava ya da deniz aracının iskeleti, kaburga
frame
{f} ifade etmek
frame
{i} çerçeve; (pencereye/kapıya ait) kasa; telaro
frame
(Tekstil) germe makinesi
frame
{i} (binaya ait) iskelet, karkas
frame
{i} (vücuda ait) bünye, yapı
frame
{f} iş çevirmek
frame
(İnşaat) şasi çerçevesi
English - English
frame

His starved flesh hung loosely on his once imposing frame.

the structure of a person's body

    Hyphenation

    the struc·ture of a person's bo·dy

    Turkish pronunciation

    dhi strʌkçır ıv ı pırsınz bädi

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈstrəkʧər əv ə ˈpərsənz ˈbädē/ /ðiː ˈstrʌkʧɜr əv ə ˈpɜrsənz ˈbɑːdiː/
Favorites