the structural elements of a building or other constructed object

listen to the pronunciation of the structural elements of a building or other constructed object
English - Turkish

Definition of the structural elements of a building or other constructed object in English Turkish dictionary

frame
çerçeve

Bob portreyi hoş bir çerçeve ile çerçeveledi fakat o tepetaklak olmuştu. - Bob mounted the portrait in a fancy frame, but it was upside down.

Bunlar hoş çerçeveli iki resimdir. - These are two pictures with a nice frame.

frame
{i} yapı

Onun dev gibi yapısı tarafından cüceleştim. - I was dwarfed by his gigantic frame.

Yapı, çelik iskelet üzerine betondan yapılacaktır. - The building will be made of concrete on a steel framework.

frame
argo yalan yere suç yüklemek
frame
{i} çizgi roman
frame
(Askeri) KARE, FİLM KARESİ: Seri halindeki fotoğraflardan herhangi biri
frame
mizaç
frame
(Tıp) çevrelemek
frame
çerçevelemek
frame
gövde
frame
uydurma kanıtlarla suçsuz birini suçlu göstermek ya da mahkum ettirmek
frame
(Denizcilik) Posta
frame
(Mühendislik) iskelet, çerçeve, şasi, gövde
frame
(Havacılık) Bir hava ya da deniz aracının iskeleti, kaburga
frame
{f} ifade etmek
frame
{i} çerçeve; (pencereye/kapıya ait) kasa; telaro
frame
(Tekstil) germe makinesi
frame
{i} (binaya ait) iskelet, karkas
frame
{i} (vücuda ait) bünye, yapı
frame
{f} iş çevirmek
frame
(İnşaat) şasi çerçevesi
English - English
frame

Now that the frame is complete, we can start on the walls.

the structural elements of a building or other constructed object

    Hyphenation

    the struc·tur·al elements of a build·ing or oth·er constructed ob·ject

    Turkish pronunciation

    dhi strʌkçırıl elımınts ıv ı bîldîng ır ʌdhır kınstrʌktıd ıbcekt

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈstrəkʧərəl ˈeləmənts əv ə ˈbəldəɴɢ ər ˈəᴛʜər kənˈstrəktəd əbˈʤekt/ /ðiː ˈstrʌkʧɜrəl ˈɛləmənts əv ə ˈbɪldɪŋ ɜr ˈʌðɜr kənˈstrʌktəd əbˈʤɛkt/
Favorites