Yangını söndürmek uzun bir süre aldı.
- It took a long time to put out the fire.
Onlar alevleri söndürmek için itfaiye çağırmak zorunda kaldı.
- They had to call the firefighters to put out the flames.
Tom elini çıkardı ve Mary'yi durdurdu.
- Tom put out his hand and stopped Mary.
O üçlü zaten beş albüm çıkardı.
- That trio has already put out five albums.
Jones recorded 15 put outs in the first half of the season.