English - Turkish
Definition of the state or condition of having recoiled in English Turkish dictionary
- recoil
- {f} geri çekil
Biz düşman saldırısı nedeniyle geri çekildik.
-We recoiled from the enemy's offensive.
O, efendisinin öfkesi karşısında geri çekildi.
-He recoiled before his master's anger.
- recoil
- (silah) geri tepmek
- recoil
- geri çekilmek
- recoil
- geri tepme
Geri tepme, silahın hassasiyetini azaltır.
-The recoil reduces the weapon's accuracy.
- recoil
- geritepme
- recoil
- aksiseğirdim
- recoil
- {f} geri gelmek
- recoil
- geri tepme/irkilme
- recoil
- {f} irkilmek
- recoil
- geritepme,v.geri çekil: n.geri çekilme
- recoil
- {i} geri çekilme
- recoil
- (Askeri) GERİ TEPME: Bir silah ateşlendiği zaman, merminin ileriye doğru hareketine karşı bir reaksiyondan ve barut gazının geriye olan tesirinden ileri gelen geri tepme hareketi
- recoil
- (fiil) geri tepmek, geri çekilmek, irkilmek
- recoil
- seğirdim yapmak
- recoil
- seğirdim
- recoil
- (isim) geri tepme, geri çekilme, irkilme, ürkme
- recoil
- {i} (silah) geri tepme
- recoil
- recoilless seğirdimsiz
Related Terms
English - English
Definition of the state or condition of having recoiled in English English dictionary
- recoil
the state or condition of having recoiled
Hyphenation
the state or con·di·tion of ha·ving recoiledTurkish pronunciation
dhi steyt ır kındîşın ıv hävîng rikoyldPronunciation
/ᴛʜē ˈstāt ər kənˈdəsʜən əv ˈhavəɴɢ rēˈkoild/ /ðiː ˈsteɪt ɜr kənˈdɪʃən əv ˈhævɪŋ riːˈkɔɪld/
Resimler
Favorites