the state of being bound; imprisonment; captivity, restraint

listen to the pronunciation of the state of being bound; imprisonment; captivity, restraint
English - Turkish

Definition of the state of being bound; imprisonment; captivity, restraint in English Turkish dictionary

bond
birleştirmek
bond
bağ

Erkek kardeşler arasında güçlü bir bağ vardır. - There is a strong bond between the brothers.

İki arkadaş derin bir arkadaşlık bağı oluşturdular. - The two friends have formed a deep bond of friendship.

bond
yapışmak
bond
mukavele
bond
(Tıp) i. Kimyasal bağ, zincir, komşu iki atom arasında onların birbirinden ayrılmasını önleyen çekici kuvvet
bond
bono

Hazine bonolarının fiyatları düştü - Prices for Treasury bonds fell.

bond
yapıştırmak
bond
senet

Hem hisse senetlerinde hem de tahvillerde tasarrufların var mı? - Do you have savings in both stocks and bonds?

bond
muhabbet
bond
bağlanma
bond
birbirine yapışma
bond
{f} antrepoya koymak
bond
{f} bağlamak
bond
(Mukavele) garanti; senet, bono
bond
bağ irtibat
bond
{f} örmek (duvar)
bond
(İnşaat) yapıştırma, bağlama
bond
mukaveler bono
English - English
bond
state of being
Regarding a person's physical condition
state of being
As opposed to mental condition (state of mind), the overall physical condition of a person
the state of being bound; imprisonment; captivity, restraint
Favorites