English - Turkish
Definition of the state of a glowing object in English Turkish dictionary
- glow
- {f} korlaşmak
- glow
- sıcaklık
- glow
- kor gibi parlamak
- glow
- (kor) parlamak
- glow
- yanakları kızarmak
- glow
- kızarmak (yüzü)
- glow
- ışıldamak
- glow
- kızmak
- glow
- gayret
- glow
- parlaklık
- glow
- sıcaklık/ışık vermek
- glow
- çaba
- glow
- {f} coşmak
- glow
- sıcak olmak
- glow
- {f} kıpkırmızı olmak
- glow
- {i} ihtiras
- glow
- {f} kızarmak
- glow
- {i} coşku
Tom Mary'ye coşkulu bir tavsiye yazdı.
-Tom wrote Mary a glowing recommendation.
Tom coşkuyla parlıyor.
-Tom glows with enthusiasm.
- glow
- {i} kızgınlık
- glow
- (isim) kızarma, kızgınlık, parıltı, coşku, heyecan, hırs, şevk, ihtiras
Related Terms
English - English
Definition of the state of a glowing object in English English dictionary
- glow
the state of a glowing object
Hyphenation
the state of a glow·ing ob·jectTurkish pronunciation
dhi steyt ıv ı glōîng ıbcektPronunciation
/ᴛʜē ˈstāt əv ə ˈglōəɴɢ əbˈʤekt/ /ðiː ˈsteɪt əv ə ˈɡloʊɪŋ əbˈʤɛkt/
Resimler
History
Favorites