English - Turkish
Definition of the state of a child, infancy in English Turkish dictionary
- childhood
- çocukluk
Joan zor bir çocukluk geçirmesine rağmen büyük bir aktrist oldu.
-Joan became a great actress in spite of having had a difficult childhood.
Geçen Haziran Yumiko, bir çocukluk arkadaşıyla evlendi.
-Yumiko married a childhood friend last June.
- childhood
- {i} çocukluk çağı
Çocukluk çağında, zaman yavaş olarak geçer.
-In childhood, time passes slowly.
- childhood
- {i} küçüklük
- childhood
- second childhood yaşlılık devresindeki çocukluk hali
- childhood
- çocukluk dönemi
- childhood
- çocukluk devresi
Related Terms
English - English
Definition of the state of a child, infancy in English English dictionary
- {n} childhood
the state of a child, infancy
Hyphenation
the state of a child, in·fan·cyPronunciation
Resimler
History
Favorites