the sound of such a blow

listen to the pronunciation of the sound of such a blow
English - Turkish

Definition of the sound of such a blow in English Turkish dictionary

slap
{f} tokatlamak
slap
{i} tokat

Mary, Tom'un sağ yanağına tokat attıktan sonra, sol ayağının üstünde tepindi. - After slapping Tom's right cheek, Mary stomped on his left foot.

O onun yüzüne tokat attı. - She slapped him in the face.

slap
aşk etmek
slap
{f} vur
slap
tokat atmak

Onun yüzüne tokat atmak yerine, ona tükürdü ve aşağılayarak uzaklaştı. - Instead of slapping him in the face, she spit in it, and walked contemptuously away.

Yine de... bana tokat atmak zorunda değildi! - Even so ... she didn't have to slap me!

slap
doğruca
the sound of
ses
slap
{i} vuruş
slap
{f} suratına gelmek
slap
(fiil) şaplak atmak, tokatlamak, şamar atmak, şaplak vurmak, çarpmak, çatmak, çıkışmak, azarlamak, yüzüne vurmak, suratına gelmek
slap
birdenbire
slap
{f} azarlamak
slap
şıp diye
slap
gelişi güzel koymak
slap
pat diye
slap
{f} şaplak vurmak
slap
aniden
slap
hızla
slap
{f} çatmak
slap
{f} çarpmak, vurmak: The waves were slapping against the
slap
{i} hakaret
English - English
slap
the sound of such a blow

    Turkish pronunciation

    dhi saund ıv sʌç ı blō

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈsound əv ˈsəʧ ə ˈblō/ /ðiː ˈsaʊnd əv ˈsʌʧ ə ˈbloʊ/
Favorites