English - Turkish
Definition of the sound of a hound on the scent in English Turkish dictionary
- bay
- {i} körfez
Petrol sızıntısı körfezi kirletti.
-The oil spill polluted the bay.
O, bir makineli tüfek ile işgalcileri körfezde tuttu.
-He kept the invaders at bay with a machine gun.
- bay
- (at) doru 7.havlamak
- bay
- cumba
Cumbayı açmak için sadece butona basmalısınız.
-You have only to push the button to open the bay window.
- bay
- uluma
- bay
- bölüm
- bay
- bölme
- bay
- ulumak
- the sound of
- ses
- bay
- {i} koy
Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi.
-We were granted the privilege of fishing in this bay.
- bay
- {i} dikme (yapı)
- bay
- {i} havlama
- bay
- ün
- bay
- {i} revir (gemi)
- bay
- {i} peron
- bay
- {f} havlamak
- bay
- {i} defne
O kırmızı defne meyvesini seviyor.
-She likes red bayberries.
- bay
- yaban
- bay
- zafer nişanesi olarak verilen defneden yapılmış taç
- bay
- (Askeri) AÇIKLIK: Yüzücü ayaklı köprüde, yan yana bulunan iki ayak veya tombaz merkezleri arasındaki açıklık
Related Terms
English - English
Definition of the sound of a hound on the scent in English English dictionary
- bay
the sound of a hound on the scent
Turkish pronunciation
dhi saund ıv ı haund ôn dhi sentPronunciation
/ᴛʜē ˈsound əv ə ˈhound ˈôn ᴛʜē ˈsent/ /ðiː ˈsaʊnd əv ə ˈhaʊnd ˈɔːn ðiː ˈsɛnt/
Resimler
Favorites