Tom birazdan evde olmalı.
- Tom should be home soon.
Sakıncası yoksa birazdan buraya gelin.
- Please come here soon if you don't mind.
Kısa süre içinde bir çözüm bulmamız gerekiyor.
- We need to find a solution soon.
Kek kısa süre içinde yapılmalı.
- The cake should be done soon.
Yolu bilmediklerinden, çok geçmeden kayboldular.
- As they didn't know the way, they soon got lost.
Tom çok geçmeden bir iş bulacak.
- Tom will find a job soon enough.
Babam yakında kırk yaşında olacak.
- My father will be forty soon.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Niçin bana onun burada olduğunu söylemedin? Olabildiğince erkenden bilmem gerekiyordu.
- Why didn't you tell me he was here? I had to know as soon as possible!
Uçak biraz sonra görüş mesafesinden çıktı.
- The airplane soon went out of sight.
Biraz sonra gidiyorum çünkü otobüsüm yarım saat içinde hareket ediyor.
- I'm leaving soon because my bus goes in half an hour.
O saat beşten hemen sonra geri döndü.
- She came back soon after five o'clock.
Tom liseden mezun olduktan hemen sonra Boston'a geldi.
- Tom came to Boston soon after graduating from high school.
Üzgünüm sana daha erken yazamadım.
- I'm sorry I couldn't write to you sooner.
Eğer ambulans biraz daha erken gelseydi Tom hayatta kalabilirdi.
- Tom could have survived if the ambulance had arrived a little sooner.
Az sonra çay hazırdı.
- Soon, the tea was ready.
Az sonra Berlin'e uçuş rezervasyonumu yaptırmayı planlıyorum.
- I am planning to book my flights to Berlin soon after.
Bu yakın zamanda olacakmış gibi görünmüyor.
- It doesn't look as if that's going to happen any time soon.
Yakın zamanda eve gitmeyi planlıyor musun?
- Do you plan on going home anytime soon?
Çabuk öğrenilirse, çabuk unutulur.
- Soon learnt, soon forgotten.
Bu yaz tatili çok çabuk bitti.
- The summer vacation has come to an end too soon.
Ona yardım etmelisin, ve çabucak!
- You must help her, and soon!
Sana çabucak cevap vermediğim için üzgünüm.
- I'm sorry I didn't reply to you sooner.
... plan. I ' I'd just as soon not have the government telling me what kind of health ...
... pretty quickly after we win the war. We get to the thing where as soon as you give owners ...