Definition of the smooth in English Turkish dictionary
- <span class="word-self">smoothspan>
- pürüzsüz
Tom pürüzsüz bir cilde sahip olmak istiyor.
- Tom would like to have a smooth skin.
İpek yumuşak ve pürüzsüzdür.
- Silk feels soft and smooth.
- <span class="word-self">smoothspan>
- düz
Bunun düzgünce gideceğini düşünüyorum.
- I think that will go smoothly.
Her şey düzgünce giderse günde iki ya da üç parça yapabilirim.
- If all goes smoothly, I can make two or three pieces a day.
- <span class="word-self">smoothspan>
- düzgün
Onun kraliyet ailesinin saflarına düzgün girişi bu korkuların giderilmesine yardımcı olacaktır.
- Her smooth entry into the ranks of the royal family will help to dispel these fears.
Her şey düzgünce giderse günde iki ya da üç parça yapabilirim.
- If all goes smoothly, I can make two or three pieces a day.
- <span class="word-self">smoothspan>
- {f} düzlemek
- <span class="word-self">smoothspan>
- {f} düzleştirmek
- <span class="word-self">smoothspan>
- {s} akıcı
- <span class="word-self">smoothspan>
- {s} şık
- <span class="word-self">smoothspan>
- {f} sakinleşmek
- <span class="word-self">smoothspan>
- yumuşak
Tom yumuşak bir konuşmacıdır.
- Tom is a smooth talker.
Deniz sakin ve yumuşak görünüyor.
- The sea looks calm and smooth.
- <span class="word-self">smoothspan>
- müstevi
- <span class="word-self">smoothspan>
- topaksız
- <span class="word-self">smoothspan>
- acı olmayan (içki)
- <span class="word-self">smoothspan>
- kekre olmayan (içki)
- <span class="word-self">smoothspan>
- düz bir hale getirmek
- <span class="word-self">smoothspan>
- cerbezeli
- <span class="word-self">smoothspan>
- düzelmek
- <span class="word-self">smoothspan>
- yalçın
- <span class="word-self">smoothspan>
- sistirelemek
- <span class="word-self">smoothspan>
- çalkantısız (deniz)
- <span class="word-self">smoothspan>
- yalız
- <span class="word-self">smoothspan>
- tadı hoş olan
- <span class="word-self">smoothspan>
- düzlük
- <span class="word-self">smoothspan>
- mülayim
- <span class="word-self">smoothspan>
- buruşukluklarını gidermek
- <span class="word-self">smoothspan>
- hoş fakat aldatıcı
- <span class="word-self">smoothspan>
- tesviye etmek
- <span class="word-self">smoothspan>
- mükemmel
Teleskobun aynasının mükemmel biçimde pürüzsüz olması gerek.
- The telescope's mirror needs to be perfectly smooth.
Duvar mükemmel ve geçilemez gibi görünüyordu.
- The wall appeared to be smooth and impenetrable.
- <span class="word-self">smoothspan>
- sorunsuz
Peki, bu sorunsuzca gitti.
- Well, that went smoothly.
Onun işi sorunsuz gidiyordu.
- Her work was going smoothly.
- <span class="word-self">smoothspan>
- düzeltme
- <span class="word-self">smoothspan>
- kolay
Bu fermuar kolayca kapanmıyor.
- This zipper doesn't zip smoothly.
Onun yumuşak konuşmasıyla kolaylıkla içeri alındım.
- I was easily taken in by his smooth talk.
- <span class="word-self">smoothspan>
- sarsıntısız
- <span class="word-self">smoothspan>
- düzeltmek
- <span class="word-self">smoothspan>
- aşırı kibar
- <span class="word-self">smoothspan>
- kolaylaştırmak
- <span class="word-self">smoothspan>
- {f} düzle
- <span class="word-self">smoothspan>
- (tat) hoş
- <span class="word-self">smoothspan>
- {s} hoş
- <span class="word-self">smoothspan>
- {s} tatlı
- <span class="word-self">smoothspan>
- (Tıp) düz yapmak, düzleştirmek
- <span class="word-self">smoothspan>
- {f} süt liman olmak
- <span class="word-self">smoothspan>
- tatlılaştırmak yatıştırmak
- <span class="word-self">smoothspan>
- {f} düzelt: adj.düzgün
- <span class="word-self">smoothspan>
- {s} huzur veren
- <span class="word-self">smoothspan>
- düzleştirme
- <span class="word-self">smoothspan>
- {f} sakinleştirmek
- <span class="word-self">smoothspan>
- {s} pürüzsüz, düzgün, düz, yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan: smooth road düzgün yol. smooth skin pürüzsüz cilt
- <span class="word-self">smoothspan>
- aş
- <span class="word-self">smoothspan>
- kolaylaşmak
- <span class="word-self">smoothspan>
- {f} düzle: adj.pürüzsüz
- <span class="word-self">smoothspan>
- {s} içinde katı parçalar
- <span class="word-self">smoothspan>
- düz şey veyasmooth away kurtulmak smooth down yatıştırmak
- <span class="word-self">smoothspan>
- {f} yumuşatmak
Ayaklarımın arkasını yumuşatmak için ponza taşı ile ovarım.
- I rub with pumice, in order to smooth the back of my feet.
- <span class="word-self">smoothspan>
- {s} sakin
Deniz sakin ve yumuşak görünüyor.
- The sea looks calm and smooth.
- <span class="word-self">smoothspan>
- (Tıp) a.1. Düz, düzgün, düz yüzeye sahip
- <span class="word-self">smoothspan>
- {s} sinekkaydı
- <span class="word-self">smoothspan>
- (Tıp) Yatıştırmak sakinleştirmek, teskin etmek
- <span class="word-self">smoothspan>
- (Hukuk) problemsiz
- <span class="word-self">smoothspan>
- (Hukuk) rahat