Benden gizlemek zorunda değilsin.
- You didn't have to hide from me.
Yüzünü gizlemek istiyorsan, çıplak yürü.
- If you want to hide your face, walk naked.
Saklanmak zorunda değiliz.
- We don't have to hide.
Tom saklanmak için iyi bir yer bulamadı.
- Tom couldn't find a good place to hide.
Paramı saklamak için iyi bir yer düşünemedim.
- I couldn't think of a good place to hide my money.
Saklamak zorunda değilsin.
- You don't have to hide.
Benim postumu kurtardığın için teşekkürler.
- Thanks for saving my hide.
Tom'un gizleyecek bir şeyi yoktu.
- Tom had nothing to hide.
Duygularımı gizleyemiyorum.
- I can't hide my feelings.
Tom gizlenmek zorunda değildi.
- Tom didn't have to hide.
Gizlenmek zorunda değiliz.
- We don't have to hide.