the simultaneous firing of a number of missiles; the missiles so fired

English - Turkish

Definition of the simultaneous firing of a number of missiles; the missiles so fired in English Turkish dictionary

Related Terms

volley

{f} yaylım ateş et

volley

vole

Bazı sınıf arkadaşlarım voleyboldan hoşlanır ve diğerleri tenisten hoşlanır. - Some of my classmates like volleyball and the others enjoy tennis.

Mike voleybol takımının bir üyesi değildir. - Mike is not a member of the volleyball team.

volley

yaylım ateş

Düşman bize yaylım ateşi açtı. - The enemy fired a volley of shots at us.

volley

yağmur

volley

(fiil) yaylım ateşe tutmak, yağdırmak, topa yere değmeden vurmak

volley

vole/yaylım ateş

volley

vole vurmak

volley

{f} topa yere değmeden vurmak

volley

topun yere değmeden geri vurulması

volley

birçok şeyi hep birden atmak

volley

{f} yaylım ateşe tutmak

volley

{i} yağdırma

volley

(Tıp) Bir çeşit kemirgen

volley

topu yere değmeden vurup geri çevirmek

volley

{i} atma

volley

x vole vur/yaylım ateş et

volley

{i} topa yere değmeden vurma

English - English

Definition of the simultaneous firing of a number of missiles; the missiles so fired in English English dictionary

volley

Hyphenation

the sim·ul·ta·ne·ous fir·ing of a num·ber of missiles; the missiles so fired