the side of any object which is opposite the front or useful side

listen to the pronunciation of the side of any object which is opposite the front or useful side
English - Turkish

Definition of the side of any object which is opposite the front or useful side in English Turkish dictionary

back
(Dilbilim) kalın

Saçını tıraş edersen, tekrar daha kalın uzayacaktır. - If you shave your hair, it will grow back thicker.

back
sırtlamak
back
(Anatomi) omurga

Omurgasızların hiçbir omurgası veya bel kemiği yoktur. - Invertebrates have no backbone or spinal column.

back
geçmişte

Mütevazı bir geçmişten geliyorum. - I come from a humble background.

Geçmişte lisede, her sabah altıda kalkardım. - Back in high school, I got up at 6 a.m. every morning.

back
eski yerine
back
geriye doğru götürmek
back
arkaya götürmek
back
karşılığında
back
geçmişe

Tom geçmişe seyahat etti. - Tom traveled back in time.

Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor. - It is considered impossible to travel back to the past.

back
önceki

Önceki gece partiden geç dönmeme rağmen sabah bir papatya kadar dinçtim. - Although I came back late from the party last night, I was as fresh as a daisy in the morning.

Ne zaman döndün? Ben önceki gün geri döndüm. - When did you return? I came back the day before yesterday.

back
{f} geriye doğru sürmek
back
geriye

Nereye gittiğimizi bilmek için bazen geriye bakmalıyız. - Sometimes we need to look back to know where we are going to.

Hayatında geriye baktığında, o derin üzüntü duymuştur. - She regretted deeply when she looked back on her life.

back
sırtına binmek güneşin aksi yönüne dönmek
back
önce

Sekizden önce geri döndü. - He came back before eight.

Onun öğle yemeğinden önce geri gelmesini bekliyorum. - I expect her to come back before lunch.

back
{s} eski tarihli
back
sözünden

Sözünden dönebileceğini düşündüm. - I thought you might back out.

Tom şimdi sözünden dönemez. - Tom can't back out now.

back
üzerine bahse girmek geriye sürmek
back
{s} arkadaki

Resmimizi arkadaki heykelle çektirelim, değil mi? - Let's have our picture taken with the statue in the back, shall we?

back
(Tekstil) arka, sırt, kaşelemek
back
tekne eski ye
English - English
back

Turn the book over and look at the back.

the side of any object which is opposite the front or useful side

    Hyphenation

    the side of a·ny ob·ject which I·s op·po·site the front or use·ful side

    Turkish pronunciation

    dhi sayd ıv eni ıbcekt hwîç îz äpzıt dhi frʌnt ır yusfıl sayd

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈsīd əv ˈenē əbˈʤekt ˈhwəʧ əz ˈäpzət ᴛʜē ˈfrənt ər ˈyo͞osfəl ˈsīd/ /ðiː ˈsaɪd əv ˈɛniː əbˈʤɛkt ˈhwɪʧ ɪz ˈɑːpzət ðiː ˈfrʌnt ɜr ˈjuːsfəl ˈsaɪd/
Favorites