Bu ülkede adalet biraz çifte standartlıdır: fakirlerin adaleti ve zenginlerin adaleti.
- Justice in this country is a bit of a double standard: there is the justice of the poor and the justice of the rich.
Birçok Amerikalı altın standartı istedi.
- Many Americans wanted a gold standard.
Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
- The quality of higher education must answer to the highest international standards.
Güzellik için tek bir ölçüt yoktur.
- There is no one standard for beauty.
Dilbilgisinde ve kelime hazinesinde, bazı lehçeler standart dilden önemli ölçüde farklıdır
- In grammar and vocabulary, some dialects differ significantly from the standard language.