English - Turkish
Definition of the set of mechanisms from which the seller may choose to sell her good in English Turkish dictionary
- feasible
- {s} uygulanabilir
Tom Mary'nin planının uygulanabilir olduğunu düşünmüyor.
-Tom doesn't think Mary's plan is feasible.
Bu plan uygulanabilir mi?
-Is this plan feasible?
- feasible
- {s} yapılabilir
- feasible
- {s} mümkün
Bence bu mümkün. Denemeli miyiz? Her zaman hayal kurabiliriz.
-I think it's feasible. Should we try? We can always dream...
Onun planının gerçekleşmesi çok zor görünüyordu, ama çok geçmeden gerçekleşmesinin mümkün olduğu anlaşıldı.
-His plan seemed to be too difficult, but before long it proved to be feasible.
- feasible
- muhtemel
- feasible
- gerçekleştirilebilir
- feasible
- olası
- feasible
- mantıklı
- feasible
- olanaklı
- feasible
- fizibıl
- feasible
- feasibility study ön hazırlık çalışması
- feasible
- feasibly mümkün olacak su
- feasible
- tatbik kabiliyeti
- feasible
- ity uygulama imkanı
- feasible
- (Askeri) OLURLU
- feasible
- tatbik edilebilir
Related Terms
English - English
Definition of the set of mechanisms from which the seller may choose to sell her good in English English dictionary
- feasible
the set of mechanisms from which the seller may choose to sell her good
Hyphenation
the SET of mechanisms from which the sell·er May choose to sell her goodTurkish pronunciation
dhi set ıv mekınîzımz fırm hwîç dhi selır mey çuz tı sel hır gîdPronunciation
/ᴛʜē ˈset əv ˈmekəˌnəzəmz fərm ˈhwəʧ ᴛʜē ˈselər ˈmā ˈʧo͞oz tə ˈsel hər gəd/ /ðiː ˈsɛt əv ˈmɛkəˌnɪzəmz fɜrm ˈhwɪʧ ðiː ˈsɛlɜr ˈmeɪ ˈʧuːz tə ˈsɛl hɜr ɡɪd/
Resimler
Favorites