the separation, alignment or orientation of something into two opposed poles

English - Turkish

Definition of the separation, alignment or orientation of something into two opposed poles in English Turkish dictionary
polarity: karşıtlık
polarity: iki kutupluluk
polarity: polarite
polarity: ucaylık
polarity: kutupsallık
polarity: Kutupluluk
polarity: kutupsallık,polarite
polarity: (Tıp) Kutbiyet, polarlık, polarite
polarity: birbirine taban tabana zıt iki ayrı eğilimin etkisiyle hareket etme hali
polarity: {i} yoğunlaşma (düşünce)
polarity: bir mıknatısın kutupları gibi çekme veya itme özelliklerine sahip olma
polarity: (isim) polarite, kutupluk, kutupların mantyetik niteliği, yoğunlaşma (düşünce)
polarity: (Tıp) Bir mıknatısın kutupları gibi çekme veya defetme özelliklerine sahip olma
polarity: i., fiz. polarite
polarity: {i} kutupların mantyetik niteliği
polarity: (Tıp) Birbirine taban tabana zıt iki ayrı eğilimin tesiriyle hareket etme hali

English - English

Definition of the separation, alignment or orientation of something into two opposed poles in English English dictionary: polarity

the separation, alignment or orientation of something into two opposed poles

Hyphenation

the separation, a·lign·ment or o·ri·en·ta·tion of some·thing in·to two opposed poles

History

Favorites