the sense or ability of sight

listen to the pronunciation of the sense or ability of sight
English - Turkish

Definition of the sense or ability of sight in English Turkish dictionary

vision
{i} ileriyi görme
vision
bakış
vision
çok güzel kimse
vision
rüya
vision
görüm
vision
geniş görüş
vision
gözü açıklık
vision
tahayyül
vision
görünüş
vision
istek
vision
{i} görüş

Benim görüşüm kötüleşiyor. - My vision's getting worse.

Kız kardeşim mükemmel görüşe sahiptir. - My sister has perfect vision.

vision
imgelem
vision
{i} görme gücü

Kuşların keskin bir görme gücü vardır. - Birds have sharp vision.

vision
{i} hayal gücü
vision
{i} hayal

Chaplin hayalperestti. - Chaplin was visionary.

vision
(Tıp) Görme, görme kudreti, duygusu, retinada ışığın meydana getirdiği uyarım ile etraftaki cisimlerden haberdar olma, vizyon, visus
vision
(isim) görme, vizyon, görme gücü, görüş, ileriyi görme, önsezi, hayal gücü, hayal, kuruntu, görülmeye değer şey, güzel kimse
vision
kuruntuya dayanan şey
vision
{i} önsezi
English - English
vision
the sense or ability of sight

    Hyphenation

    the sense or a·bi·li·ty of sight

    Turkish pronunciation

    dhi sens ır ıbîlıti ıv sayt

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈsens ər əˈbələtē əv ˈsīt/ /ðiː ˈsɛns ɜr əˈbɪlətiː əv ˈsaɪt/
Favorites