the sea.

listen to the pronunciation of the sea.
English - Turkish

Definition of the sea. in English Turkish dictionary

mere
{s} yalnızca, yalnız, sadece, ancak
mere
{s} sırf
mere
{i} göl
mere
yalnızca

İyimserlik yalnızca bir bilgi eksikliğidir. - Optimism is merely a lack of information.

Tüm dünya bir sahnedir, insanlar da yalnızca birer oyuncu. Sahneye girer, çıkarlar ve zamanları boyunca yedi dönemden oluşan birçok oyun sergilerler. - All the world is a stage, and all the men and women merely players. They have their exits and their entrances, and one man in his time plays many parts, his acts being seven ages.

mere
sadece

Bir köpeğin sadece bakışı onu korkuttu. - The mere sight of a dog made her afraid.

Onu bulmam sadece bir şanstı. - It was a mere chance that I found it.

briny
tuzlu
briny
salamuralı
briny
{s} çok tuzlu
briny
deniz
briny
salamuraya ait
briny
tuzlu sulu
mere
merely sadece
mere
{s} katkısız, saf
mere
(sıfat) sade, saf, sırf, katkısız
mere
{s} katkısız
mere
bataklık
English - English
mere
briny
oggin
the sea.
Favorites