O kendini dünyanın kurtarıcısı olarak görüyordu. - He saw himself as the world's savior.
O kendini dünyanın kurtarıcısı olarak görüyordu.
He saw himself as the world's savior.
O kendini dünyanın kurtarıcısı olarak gördü. - He saw himself as the savior of the world.
O kendini dünyanın kurtarıcısı olarak gördü.
He saw himself as the savior of the world.