Bir sürü insan Tom'un hissettiği aynı şekilde hissediyor.
- A lot of people feel the same way Tom does.
Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir.
- In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.
Bunu yapmamız gereken yöntemin bu olmadığını biliyorsun.
- You know this isn't the way we should be doing this.
Güneş enerjisi geleceğin yöntemidir.
- Solar power is the way of the future.
Bir sürü insan Tom'un hissettiği aynı şekilde hissediyor.
- A lot of people feel the same way Tom does.
Tom tam olarak Mary gibi aynı şekilde hissediyor.
- Tom feels exactly the same way as Mary does.
Ben senin rol yapma şeklini beğenmiyorum.
- I don't like the way you're acting.
Tom, Mary'yi bunu yapma şeklinden dolayı eleştirdi.
- Tom criticized Mary for the way she was doing that.
... ok someday you're gonna feel the same way about Charlie and I feel about you ...
... interpreting it the same way? ...