the rudd

listen to the pronunciation of the rudd
English - Turkish

Definition of the rudd in English Turkish dictionary

shallow
sığ

Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü. - After killing Tom, Mary buried him in a shallow grave.

Havuz yüzülemiyecek kadar çok sığ. - The pond is too shallow for swimming.

shallow
sığ yer

Tom sığ yerlerde su sıçratmaya gitti. - Tom went splashing through the shallows.

redeye
(Askeri) reday
shallow
derine inmeyen
shallow
derin olmayan
shallow
yüzeysel

Tom çok yüzeysel, değil mi? - Tom is very shallow, isn't he?

Sen sadece çok yüzeysel ve sığsın. - You're just so superficial and shallow.

redeye
kırmızı göz
redeye
argo kalitesiz viski
redeye
(Askeri) REDEYE (SİLAH SİSTEMİ): İleri muharebe bölgesi kıtalarının alçak irtifa hava savunması için hafif, taşınabilir, omuzdan ateşlenen, hava savunma topçu silahı. M41E2 de denir
redeye
Kanada
redeye
ABD
redeye
kırmızı ışık
redeye
argo birayla domates suyu karışım
rudd
i., zool. kızılkanat
rudd
Scardinius erythrophthalmus
rudd
{i} kızılkanat
rudd
(isim) kızılkanat
shallow
{i} sığ yer, sığlık
shallow
sığlaş
shallow
düzlemek
shallow
sığlaştırmak
shallow
{s} üstünkörü
the rudd
Favorites