English - Turkish
Definition of the rock section between adjacent emplacement drifts in English Turkish dictionary
- pillar
- sütun
Fadıl ve Leyla kiliselerinin sütunlarıydı.
-Fadil and Layla were pillars of their church.
- pillar
- önemli destekçi
- pillar
- önemli yandaş
- pillar
- kılavuz sütunu
- pillar
- önemli üye/destekçi/yandaş
- pillar
- dik meye benzer şey
- pillar
- topuk
- pillar
- {i} dikme
- pillar
- i., mim. sütun, kolon; direk; dikme
- pillar
- {i} payanda
- pillar
- sütunlarla tutmak veya süslemek
- pillar
- {i} direk
Sami toplulukta bir direkti.
-Sami was a pillar in the community.
Aşar vergisi Fransız Eski rejiminin direklerinden biriydi.
-Tithe was one of the pillars of the French Ancien Régime.
- pillar
- {i} destek
Sami, Toronto'daki kilisesinin önemli bir destekçisidir.
-Sami is a pillar of his church in Toronto.
- pillar
- {i} en önemli kişi
- pillar
- a pillar of society topluma dayanak olan kimse
- pillar
- (fiil) sütunlarla desteklemek
- pillar
- Pillars of Hercules Cebelitarık boğazının iki tarafındaki yüksek kayalıklar
- pillar
- (Tıp) Direk, sütun, ayak, destek
Related Terms
English - English
Definition of the rock section between adjacent emplacement drifts in English English dictionary
- pillar
the rock section between adjacent emplacement drifts
Hyphenation
the rock sec·tion be·tween ad·ja·cent em·place·ment driftsTurkish pronunciation
dhi räk sekşın bitwin ıceysınt împleysmınt drîftsPronunciation
/ᴛʜē ˈräk ˈseksʜən bēˈtwēn əˈʤāsənt əmˈplāsmənt ˈdrəfts/ /ðiː ˈrɑːk ˈsɛkʃən biːˈtwiːn əˈʤeɪsənt ɪmˈpleɪsmənt ˈdrɪfts/
Resimler
History
Favorites